Elimizdeki galaksilere dair yapılan yeni gözlemler, evren hakkındaki mevcut kozmoloji teorilerini zorlayarak karanlık maddenin var olmayabileceğini öne sürüyor. Bu bulgular, 20 Haziran’da The Astrophysical Journal Letters’da yayımlanan bir çalışmada sunuldu. Çalışmaya dahil olmayan Hawaii Üniversitesi’nden Richard Brent Tully, bu bulguların son derece temel soruları gündeme getirdiğini belirtti.
Astronomlar, galaksilerin dış kenarlarındaki yıldızların beklenenden daha hızlı dönmesinin, görünmez bir karanlık madde rezervuarının varlığına işaret ettiğini düşünüyorlar. Bu teoriye göre, karanlık madde, galaksilerin çekim gücünü artırarak yıldızların yüksek hızlarda dönmesini sağlıyor.
Case Western Reserve Üniversitesi’nden Tobias Mistele ve ekibi, galaksilerin içeriklerini incelemek için kütleçekimsel mercekleme yöntemini kullandı. Şili’deki VLT Survey Teleskobu tarafından görüntülenen yaklaşık 130.000 galaksiyi analiz eden ekip, galaksilerin merkezinden bir milyon ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın, hem görünen hem de karanlık madde miktarına göre çok hızlı döndüğünü hesapladı.
Bu bulgular, karanlık madde teorisini sorgularken, alternatif bir teori olan değiştirilmiş Newton dinamikleri (MOND) karanlık maddeye ihtiyaç duymadan bu gözlemleri açıklayabileceğini öne sürüyor. Ancak, Lambda CDM modeli halen geniş çapta kabul görüyor ve büyük ölçekli evren yapılarının oluşumunu açıklamada daha başarılı bulunuyor.
Avrupa Uzay Ajansı’nın Euclid uydusundan gelen yeni veriler, bu gizemi çözmede yardımcı olabilir ve kütleçekimsel mercekleme hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir.
Kaynaklar:
sciencenews.org
Bir yanıt bırakın